İzlerken Bugünden Parçalar Bulacağınız En İyi Salgın Filmleri (18+ Film)

Salgın, karantina, pandemi, koronavirüs gibi hiç alışık olmadığımız sözcüklerin sıradan sohbetlerimizin normali olduğu bir dönemden geçerken hepimiz arada bir aynı soruyu sorduk: Böyle şeyler sadece filmlerde olmuyor muydu? Artık izlerken çok da yabancılık çekmeyeceğiniz, hatta “E biz tam da bunu yaşıyoruz!” diyeceğiniz dünya salgını filmlerinin en iyilerini sizler için bu listede derledim.

18. Doomsday – IMDb 6.0/10

Kıyamet Günü (2008)

Kıyamet Günü, salgın temalı filmler arasında gerilim voltajını en yüksek bulduğum filmlerden biri. Neil Marshall’ın yazıp yönettiği film, İskoçya’da ortaya çıkıp yüz binlerce kişiyi öldüren korkunç bir virüsü konu ediniyor. Virüsle baş etmek içinse İskoçya bir duvarın ardında karantinaya alınıp acımasızca kaderine terk ediliyor. 30 yıl sonra virüsün İngiltere’de yeniden görülmesi ve hızla yayılmasıyla bir araştırma ekibi o duvarın ardındaki bilinmezliğe doğru yola çıkıyor.

Gözünüzü kırpmadan izleyeceğiniz gerçek bir gerilim filmi arıyorsanız Doomsday tam size göre!

Bu filmi beğenenler Quarantine, Pandemic ve Antiviral filmlerini de severek izliyor.

17. Epidemic – IMDb 6.2/10

Salgın (1987)

Listeye Lars Von Trier’ın Europa üçlemesinden sarsıcı bir filmle devam ediyorum: Salgın! Filmde bir sinema yönetmeni ve senaristin yazdığı film senaryosu teslim edilmek üzereyken bilgisayardan siliniveriyor. Bunun üzerine salgın hastalık konulu yeni bir film senaryosu yazmaya başlıyorlar. Tuhaf olansa senaryoyla birlikte bir salgın hastalığın başlayıp hızla yayılması oluyor. Siyah-beyaz film, Lars Von Trier’ın sinemadaki farklı ve cesur üslubunun en belirgin örneklerinden biri.

Uzun süre etkisinden çıkamayacağınız bir film izlemek istiyor ve nostaljiden hoşlanıyorsanız Epidemic’i kaçırmamanızı öneririm.

Bu filmi beğenenler Carriers, Annihilation ve The Happening filmlerini de severek izliyor.

16. Cargo – IMDb 6.3/10

Cargo (2017)

Martin Freeman hayranlığınızı arşa çıkaracak salgın filmi Netflix Orijinal yapımı. Ve evet, tıpkı Hobbit gibi bunda da Martin Freeman’ı uzun uzun yürürken görüyoruz. Andy’nin eşi ve kızıyla, bulaştığı herkesi 48 saat içinde korkunç bir zombiye dönüştüren virüsten kaçmaya çalışırken yaşadıklarıyla gerilimi iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Zombi filmlerindeki tüm klişelerden uzak durabilmeyi başaran Cargo, defalarca izlemekten bıkmadığım bir film. Andy’nin bir kâbusun ortasındayken bile iyi bir eş ve baba olmak için yaptıklarıyla bir gerilim filminde ağlamanız da pek muhtemel. 

İyi bir korku filminin dramı da ne kadar iyi taşıyabildiğini görmek istiyorsanız Cargo’yu kaçırmamalısınız.

Bu filmi beğenenler Les Affemés, Train to Busan ve Day of the Dead: Bloodline filmlerini de severek izliyor.

15. Daybreakers – IMDb 6.4/10

Vampir İmparatorluğu (2009)

“Fantastik bir gerilim filmi arıyorum” diyen herkese mutlaka önerdiğim Vampir İmparatorluğu, salgın ile alakalı filmler arasında sıra dışı senaryosuyla dikkat çekiyor. Başrolünde Ethan Hawke’ı gördüğümüz film, bir veba salgını sonrası insanlığın büyük bir kısmının vampire dönüşmesiyle oluşan distopyayı işliyor. İnsan nüfusunun iyice azalması sonucu beslenememe tehlikesiyle karşı karşıya kalan vampirler, büyük bir araştırma merkezi kurup çözüm arıyor. Ancak bir hematolog olan vampir Edward Dalton insanlar tarafından kaçırılıyor. Film, vampir temalı filmlerde görmeye alıştığımız her şeyi alt üst edip bize tahmin edilebilirliği olmayan sürükleyici bir seyir keyfi sunuyor.

Metroya binen, büfeden alışveriş yapan vampirlerin normali olan bir dünyayı merak ediyorsanız Vampir İmparatorluğu’nu izlemekten büyük keyif alacaksınız.

Bu filmi beğenenler Twilight, Dark Shadows ve Ultraviolet filmlerini de severek izliyor.

14. The Crazies – IMDb 6.5/10

Salgın (2010)

İzlerken, artık kültleşmiş olan Arınma Gecesi serisini hatırladığım bir filmle devam edelim. En iyi salgın hastalık filmlerinden biri olan Salgın, her şeyin günlük güneşlik göründüğü bir kasabada şüpheli bir uçak kazası yaşanmasının ardından olanları anlatıyor. Kazadan sonra şehir sularına sızan ve ne olduğu bilinmeyen kimyasal, kasaba sakinlerinin delirip birer caniye dönüşmesine sebep oluyor. Buna tedbir olarak kasabaya giriş çıkışların kapatılmasının sağlıklı insanlarla gözü dönmüş komşuları arasında başlatacağı kaos seyirciye gerilim dolu bir film keyfi sunuyor. 

Sakin bir karantinanın sıkıcı olduğunu düşünüyorsanız tam aksi bir deneyim için The Crazies’ı izlemenizi öneririm.

Bu filmi beğenenler The Purge, Escape Room ve You’re Next filmlerini de severek izliyor. 

13. Outbreak – IMDb 6.6/10

Tehdit (1995) 

Tehdit; Morgan Freeman ve Dustin Hoffman’ın oyunculuklarını buluşturup beni kendine hayran bırakan bir film. Kısaca konusundan bahsedeyim: Zaire’de bir virüsün ortaya çıkmasının ardından araştırmacı olarak bölgeye giden, bulaşıcı hastalıklar uzmanı Sam Daniels; virüsün ölümcül güçte olduğunu ve California’ya da taşınmış olabileceğini fark ediyor. Yayılması hâlinde birkaç haftada tüm Amerika’yı yok edebilecek güçteki virüsü engellemek için gözünüzü kırpmadan izleyeceğiniz bir mücadele başlıyor. 

Siz de benim gibi felaket ve salgın filmlerini seviyorsanız Outbreak’i çok daha önce izlemiş olmayı isteyeceksiniz.

Bu filmi beğenenler The Perfect Storm, Monsters ve Maggie filmlerini de keyifle izliyor. 

12. Gamgi / The Flu – IMDb 6.6/10

Grip (2013)

Kore yapımı salgın filmlerinden biri olan ve Covid-19’a çok benzeyen bir virüsün yol açtığı yıkımı anlatan Grip, uzun süre etkisinden kurtulamadığım bir film. Senaryosu oldukça tanıdık. Güney Kore’nin başkenti Seul’e çok yakın bir kentte ortaya çıkan, hava yoluyla bulaşan virüs 36 saat sonunda ölüme yol açtığı için büyük bir paniğe sebep oluyor. Daha fazla yayılmadan salgının önüne geçmek isteyen bir doktor ve bir itfaiyeci karantina altındaki kentte hayatlarını ortaya koyarak çalışmaya başlıyorlar.

Nefes kesici bir salgın filmi izlemek istiyorsanız Grip’i kesinlikle kaçırmayın.

Bu filmi beğenenler Pan-dola, Ta-weo ve Sinsegye filmlerini de severek izliyor.

11. Blindness – IMDb 6.6/10

Körlük (2008)

José Saramago’nun aynı isimli romanından uyarlanan Körlük, aldığı pek çok sayıdaki ödülle en iyi salgın filmleri arasındaki yerini yıllardır koruyor. 2008 Cannes Film Festivali’nin de açılış filmi seçilen filmde her şeyin olağan ve sıradan göründüğü bir gün, trafikte aracıyla ilerleyen genç bir adam aniden görme kaybı yaşıyor ve bir kliniğe gidiyor. Bir süre sonra doktorunun da benzer şikâyetler göstermesiyle şehirde hızla büyüyen bir “beyaz körlük” salgını başlıyor. Filmde anlatılan korkunç karantina sürecinin ve şehirde yaşananların etkisinden kurtulmaya çalışırken hâlihazırda yaşadıklarımızın o kadar da kötü olmadığını düşündüm.

Tahmini zor ve sürükleyici bir felaket filmi arayışındaysanız Blindness, tüm beklentinizi karşılayacak.

Bu filmi beğenenler The Eye, The Colony ve Bird Box filmlerini de severek izliyor. 

10. Contagion – IMDb 6.7/10

Salgın (2011)

Yönetmenliğini Steven Soderbergh’ün yaptığı ve Matt Damon, Kate Winslet, Jude Law gibi ünlü isimleri bir araya getiren Salgın’ın senaryosundaki detaylar beni çok şaşırttı. Film, Hong Kong’ta bir yarasanın ısırdığı domuzdan insanlara bulaşan ölümcül bir virüsü konu ediniyor. Solunum yollarıyla bulaşmasıyla da akla Covid-19’u getiren film, hızla yayılan virüsün yarattığı paniği önlemek ve bir an önce aşıyı geliştirmek için girilen mücadele hikâyesiyle izleyicisine sürükleyici bir deneyim sunuyor.

Gerçekliğiyle gerilimi zirveye taşıyacak bir film izlemek istiyorsanız Contagion tam da aradığınız film.

Bu filmi beğenenler The Invasion, Songbird ve World War Z filmlerini de severek izliyor. 

9. Resident Evil – IMDb 6.7/10

Ölümcül Deney (2002)

Salgın konulu filmlerden bahsederken Resident Evil serisini tabii ki unutamazdım. Serinin ilk filmi olan Ölümcül Deney, saygın bir şirketin şehir dışındaki genetik araştırma merkezinde yaşanan korkunç bir felaketi işliyor. İnsan ömrünü uzatmak ve daha sağlıklı bir yaşam imkânı sunmak için çalışan merkezdeki ölümcül bir virüs bina içine yayılıp The Red Quinn isimli yapay zekayı ele geçiriyor. Merkezdeki herkesin bu yapay zeka tarafından yönetilen birer zombiye dönüşmesiyle gerilim doruğa ulaşıyor.

Nefes kesici senaryosuyla felaket filmlerine yepyeni bir soluk getiren bir film arıyorsanız Resident Evil’i hemen izleyin.

Bu filmi beğenenler serinin diğer filmleri olan Resident Evil: Apocalypse, Resident Evil: Extinction ve Resindent Evil: The Final Chapter filmlerini severek de izliyor.

8.The Last Man on Earth – IMDb 6.9/10

Hepimiz Vampiriz (1964)

Listeye 1964 yılından nostaljik bir efsaneyle devam ediyorum. Richard Matheson’ın “I am Legend” romanından uyarlanan filmin başrolünde ünlü oyuncu Vincent Price’ı görüyoruz. Filmde, tüm dünyada hızla yayılıp büyük yıkımlara yol açan bir virüs salgını konu ediliyor. Salgınla ölenlerin geceleri mezarlarından çıkan birer zombiye dönüştüğü söylentilerine tedbir olarak tüm ölülerin yakılmasına karar veriliyor. Buna inanmayan Doktor Robert Moran, karısının da kızı gibi bir çukurda yakılmasına engel olmak için cesedini saklıyor.

Nostaljik bir korku filmi izlemek istiyorsanız siyah-beyaz bir film olan Hepimiz Vampiriz tam size göre.

Bu filmi beğenenler The Omega Man, I am Omega ve The Quiet Earth filmlerini de severek izliyor.

7. 28 Weeks Later – IMDb 7.0/10

28 Hafta Sonra (2007)

28 Hafta Sonra, korku filmi kategorisinde birçok ödüle sahip. Konusu ise oldukça merak uyandırıcı. İngiltere’de tehlikeli bir virüsün yayıldığı sırada aynı evde bulunan Don ve Alice, bir mutant grubun saldırısına uğruyor. Don, Alice’i geride bırakıp hayatını kurtarıyor ve güvenli bölgede çocuklarıyla buluşuyor. Tüm bunlardan altı ay sonra, nüfusun yeniden çoğalması amacıyla sağlıklı insanlar için kurtarılmış bir bölgede güvenli bir yaşam hazırlanıyor; ancak hiçbir şey planlandığı gibi yürümüyor. 

Soluksuz izleyeceğiniz bir salgın ve gerilim filmine ihtiyacınız varsa 28 Weeks Later’ı kaçırmamanızı öneririm.

Bu filmi beğenenler The Girl with All the Gifts, Sunshine ve  I am Mother filmlerini de severek izliyor.

6. Perfect Sense – IMDb 7.1/10

Yeryüzündeki Son Aşk (2011)

Yeryüzündeki Son Aşk, aşka kendini kapatmış iki insanın tüm insanlığı tehdit eden bir salgının ortasında birbirlerini bulup yaşadıkları tutkulu ve büyük aşkı anlatıyor. Doğrudan duyu organlarını ve sinir sistemini hedef alıp insanların tat almasını, duymasını engelleyen; öfke ve ağlama nöbetlerine sebep olan bu virüs hızla yayılırken Susan ve Michael’ın ilişkilerini ve birbirlerini hayatta tutma çabasına şahit olacağınız muhteşem bir film.

Hem sıkı bir gerilimi hem de içinizi ısıtacak bir aşk hikâyesini birlikte izlemek istiyorsanız aradığınız film tam olarak Perfect Sense!

Bu filmi beğenenler The Day After Tomorrow, Cast Away ve Love in the Time of Cholera filmlerini de severek izliyor. 

5. I Am Legend – IMDb 7.2/10

Ben Efsaneyim (2007)

Konu salgınla ilgili filmler olunca aklıma ilk gelen filmlerden biri Ben Efsaneyim oldu. Bol ödüllü filmde Will Smith’i Robert Neville rolünde bir bilim adamı olarak izliyoruz. İnsanları ışığa katlanamayan birer canavara dönüştüren virüsün tüm dünyaya yayılmasını engelleyemeyen Robert, çalışmaları sırasında virüse karşı bağışıklık kazanıyor ve New York’ta hayatta kalabilen tek insan olmayı başarıyor. Kanını antikor olarak kullanıp virüse ilaç geliştirebilmek için kendisi gibi hayatta kalan başka insanlar bulmak üzere gerilim dolu bir yolculuğa çıkıyor.

Salgın temalı filmlerden hoşlanıyorsanız I Am Legend en sevdiğiniz filmlerden biri olacak.

Bu filmi beğenenler Extinction, Dawn of the Dead ve Oblivion filmlerini de severek izliyor. 

4. The Andromeda Strain – IMDb 7.2/10

Uzay Mikrobu (1971)

Bir bilim kurgu romanı uyarlaması olan ve Türkçe’ye “Uzay Mikrobu” ismiyle çevrilen film, iki Oscar adaylığına sahip. Arizona yakınlarındaki küçük bir kasabaya düşüp parçalanan bir araştırma uydusu, uzaydan getirdiği ölümcül bir virüsü yayarak kasabadaki tüm insanların ölümüne sebep olur. Hızlı yayılan ve kısa sürede öldüren virüsle mücadele için doktor ve bilim adamlarından oluşturulan araştırma ekibi zamanla yarışmaya başlar.

Bilim kurguyu salgın ve felaket senaryolarıyla mükemmel bir şekilde harmanlayan bir film arıyorsanız The Andromeda Strain’i hemen izleyin.

Bu filmi beğenenler Sphere, Geostorm ve The Predator filmlerini de severek izliyor.

3. 28 Days Later – IMDb 7.6/10

28 Gün Sonra (2002)

Londra’daki bir araştırma merkezinde maymunlar üzerinde deneyler yapan bilim adamları, maymunlara tehlikeli bir virüs bulaştırır. Bundan habersiz olan hayvan sever bir grup, bir gece gizlice merkeze girip maymunları serbest bırakır ve virüsün yayılmasına sebep olur. Tüm bunlar olurken bir trafik kazası yüzünden hastanede baygın yatan Jim, 28 gün sonra uyanır ve ne olduğunu anlamaya çalışır. Bomboş caddelerde yürüyen Jim’i korku ve gerilim dolu bir mücadele bekliyordur.

Adrenalin seviyenizi doruğa ulaştıracak bir gerilim filmi izlemek istiyorsanız 28 Gün Sonra’yı çok beğeneceksiniz.

Bu filmi beğenenler Night of the Living Dead, Zombieland ve Planet Terror filmlerini de severek izliyor.

2. Shaun of the Dead – IMDb 7.9/10

Zombilerin Şafağı (2004)

Komedi kategorisindeki filmlerin komik olmayışından yılmışken tanıştığım, gülmeye ihtiyaç duydukça açıp izlediğim bir film var sırada. Bol ödüllü bir zombi komedisi olan Zombilerin Şafağı, aldığı tüm övgülerden fazlasını hakkeden harika bir film. Başrolümüz Shaun; sevdiği kadını kaybetmek üzere olan, annesiyle ilişkileri kopma noktasına gelmiş, arkadaşlarıyla yaşayan tam bir müzmin bekar. Artık canına tak ettiğinde tüm hayatını yoluna koymaya karar veriyor ama tam da bu sırada başlayan bir salgın tüm planlarını değiştiriyor.

Kahkahalarla izleyeceğiniz bir gerilim filmine hazırsanız Shaun of the Dead’i bir an önce izlemelisiniz.

Bu filmi beğenenler Tusk, Braindead ve The Dead Don’t Die filmlerini de severek izliyor.

1. Twelve Monkeys – IMDb 8.0/10

12 Maymun (1995)

Yönetmenliğini Terry Gilliam’ın yaptığı 12 Maymun; Bruce Willis, Brad Pitt ve Madeleine Stowe’u aynı hikâyede buluşturuyor. Film 2035 yılında yaşanan bir distopyayı anlatıyor. 1996’da yayılıp zaman içerisinde Dünya nüfusunun neredeyse tamamını yok eden bir virüsten kaçan insanlar yeraltında kurdukları şehirlerde yaşamaya çalışırken bir yandan da eski hayatlarına dönebilmenin yollarını arıyorlar. İcat edilen bir zaman makinesiyle geçmişe gidip sorunun köküne inmek istiyorlar ama ilk gönüllü olan James Cole’ü yanlışlıkla 1990 yılında bir akıl hastanesine gönderiyorlar. James başına gelenleri anlattığında da deli olduğu düşünülerek hastaneye kapatılıyor. 

Gerilim ve sırlarla dolu, etkileyici bir film izlemek istiyorsanız Twelve Monkeys’i hemen izleyin.

Bu filmi beğenenler La Jetée, Children of Men ve The Time Machine filmlerini de severek izliyor.

Enteresan Bir Yolculuk İsteyenlere: En İyi Zaman Makinesi Filmleri 

Yörenin Doğasını, Kültürünü, Keyfini Yansıtan Karadeniz Filmleri

Bazısı Korkunç Bazısı İse Çok Eğlenceli: En İyi Ejderha Filmleri